Seker bayrami, Mert'le ilk tatilimize vesile olacagindan, heyecanla bekledigim bir donemdi.. Bebekle ilk uzun yolculuk nasil olacak, Mert'i denize sokabilecek miyiz, ya usutup hasta olursa, uyku duzeni bozulursa ne yapariz, vb. gibi envai cesit soruyla karman corman beynim fazla iyimsermis ki, bu yolculugu en basinda tatil olarak nitelendirebilmis.. Simdi bu yaziyi yazarken, ruzgar gibi gecen o 4 gunu dusunuyorum da, bu tatili tek kelimeyle ozetlemem gerekirse sayet, ruhani acidan ne kadar RAHATsa, fiziksel olarak o kadar YORUCU oldugudur.. Ustelik kendi yazligimiza gitmemize ve her turlu konfora sahip olmamiza ragmen...
Bu tatil icin hazirlik asamamiz elbetteki gunler oncesinden basladi.. Hayatta en sevdigi islerden biri tatil bavulu hazirlamak olan ben, aslinda bunun ne kadar sikici bir sey olabilecegini ilk kez bu tatilde idrak ettim :) Anlayacaginiz, bebek icin gerekli esyalari hazirlamak, kendiniz icin valiz hazirlamaya benzemiyor. Ya bir sey unutursam panigi nedeniyle, tatil oncesi kac uykusuz gece gecirdigimi, hazirladigim ihtiyac listelerini kac milyon kez gozden gecirdigimi ne siz sorun, ne de ben anlatayim :) Bebekle seyahatte gerekli esyalar listesi apayri bir onem arz ettiginden, bu konuyla ilgili ayri bir blog postu yapacagimi hemen belirteyim..
Gelelim araba yolculugu kismina.. En basindan itibaren planimiz, yolculuga gece baslamakti.. Mert halen geceleri emmek icin uyaniyor, dolayisiyla yolculuk saatimiz, onun uyanacagi saate endeksliydi.. Mert'in uyanmasi, sutunu icmesi, son hazirliklar, vesaire derken, evden cikisimiz saat 5:00'i buldu.. Mert'in gece uykusuna kaldigi yerden devam edecegine, ve evdeki duzenini, araba yolculugunda da surdurecegine dair hayallerim vardi desem bana inanir misiniz? :) Ne yazik ki Mert, araba koltugunda hemen uykuya dalamiyor, bu nedenle de, benim onun misil misil uykusuna geri donecegine dair hayallerim en basindan sekteye ugradi ve cingoz oglum, gece sutu sonrasi kirpikli gozunu yummayarak, kendi uykusuzluk rekorunu egale etmis oldu :)
Tatilden ziyade, korkulmasi gereken sey, uzun yolculugun bebegi nasil etkileyecegi belki de.. Hele bir de, zaten saatler surecek uzaklikta bir yere yolculuk yapiyorsaniz ve seyahat sureniz trafik yuzunden neredeyse 3 katina katlaniyorsa.. Anlayacaginiz uzere, Canakkaleye gecebilmek adina saatler suren feribot kuyrugunda surunenler listesinde bizim de adimiz yaziyordu.. Peki tum bu surecte Mert ne mi yapti? Elbette, sıkıntıdan surekli mizmizlandi, araba koltugunda oturmayi kesinlikle reddetti ve hizimizin 20 km/saat'i gecmedigi her an kucagimizdaydi.. Tam tamina 12 saat suren yolculugumuzda, boluk porcuk uyudugu bir kac saat yuzunden dinlenmekten ziyade daha da yorulup huzursuzlasmasi da cabasi..
Anlayacaginiz, tatil maceramiz, trafik nedeniyle oldukca hareketli basliyor.. Nihayet evimize ulasip, belki birazcik olsun dinlenme sansi bulabiliriz diye derin bir nefes aldigimizdaysa bir de ne gorelim? Evde ufacik bir eksik var: TEMIZLIK! Ustelik, site gorevlisini defalarca arayip, bebegi getirecegimizi, dolayisiyla her yerin piril piril olmasi gerektigini soylememize karsin.. Gordugunuz gibi, yasadigimiz olaylar silsilesiyle, tatil mottosundan yavas yavas degil, isik hiziyla uzaklasmaya devam ediyoruz :) Anlayacaginiz is yine basa dusuyor ve bir yandan, super hareketli minik bebegimizi oyalamaya calisip, bir yandan ufak capli da olsa bir temizlik yapip evi yasanilabilir hale getiriyoruz..
Bebekle hayatta, tatillere de veda etmek gerekiyor sanirim.. Nitekim, gecirdigim bu 4 gun, her ani saniye saniye programlanmis bir hizlandirilmis kurs gibiydi.. Ustelik uyumak ve bebegin ogunleri harici evi kullanmamamiza, kahvalti ve aksam yemeklerini hep disarida yememize ragmen,, Yine de, Mert'le birlikte hayatimda meydana gelen tum degisiklikler kabulumdur.. Hem zaman oyle cabuk oyle hizli geciyor ki, bir bakmisim, kosusturmacali tatillerin sonu gelmis, Mert buyumus ve kendi arkadaslariyla tatillere gider olmus ve biz esimle yine basbasa kalmisiz... :)
Bu tatil icin hazirlik asamamiz elbetteki gunler oncesinden basladi.. Hayatta en sevdigi islerden biri tatil bavulu hazirlamak olan ben, aslinda bunun ne kadar sikici bir sey olabilecegini ilk kez bu tatilde idrak ettim :) Anlayacaginiz, bebek icin gerekli esyalari hazirlamak, kendiniz icin valiz hazirlamaya benzemiyor. Ya bir sey unutursam panigi nedeniyle, tatil oncesi kac uykusuz gece gecirdigimi, hazirladigim ihtiyac listelerini kac milyon kez gozden gecirdigimi ne siz sorun, ne de ben anlatayim :) Bebekle seyahatte gerekli esyalar listesi apayri bir onem arz ettiginden, bu konuyla ilgili ayri bir blog postu yapacagimi hemen belirteyim..
Gelelim araba yolculugu kismina.. En basindan itibaren planimiz, yolculuga gece baslamakti.. Mert halen geceleri emmek icin uyaniyor, dolayisiyla yolculuk saatimiz, onun uyanacagi saate endeksliydi.. Mert'in uyanmasi, sutunu icmesi, son hazirliklar, vesaire derken, evden cikisimiz saat 5:00'i buldu.. Mert'in gece uykusuna kaldigi yerden devam edecegine, ve evdeki duzenini, araba yolculugunda da surdurecegine dair hayallerim vardi desem bana inanir misiniz? :) Ne yazik ki Mert, araba koltugunda hemen uykuya dalamiyor, bu nedenle de, benim onun misil misil uykusuna geri donecegine dair hayallerim en basindan sekteye ugradi ve cingoz oglum, gece sutu sonrasi kirpikli gozunu yummayarak, kendi uykusuzluk rekorunu egale etmis oldu :)
Tatilden ziyade, korkulmasi gereken sey, uzun yolculugun bebegi nasil etkileyecegi belki de.. Hele bir de, zaten saatler surecek uzaklikta bir yere yolculuk yapiyorsaniz ve seyahat sureniz trafik yuzunden neredeyse 3 katina katlaniyorsa.. Anlayacaginiz uzere, Canakkaleye gecebilmek adina saatler suren feribot kuyrugunda surunenler listesinde bizim de adimiz yaziyordu.. Peki tum bu surecte Mert ne mi yapti? Elbette, sıkıntıdan surekli mizmizlandi, araba koltugunda oturmayi kesinlikle reddetti ve hizimizin 20 km/saat'i gecmedigi her an kucagimizdaydi.. Tam tamina 12 saat suren yolculugumuzda, boluk porcuk uyudugu bir kac saat yuzunden dinlenmekten ziyade daha da yorulup huzursuzlasmasi da cabasi..
Anlayacaginiz, tatil maceramiz, trafik nedeniyle oldukca hareketli basliyor.. Nihayet evimize ulasip, belki birazcik olsun dinlenme sansi bulabiliriz diye derin bir nefes aldigimizdaysa bir de ne gorelim? Evde ufacik bir eksik var: TEMIZLIK! Ustelik, site gorevlisini defalarca arayip, bebegi getirecegimizi, dolayisiyla her yerin piril piril olmasi gerektigini soylememize karsin.. Gordugunuz gibi, yasadigimiz olaylar silsilesiyle, tatil mottosundan yavas yavas degil, isik hiziyla uzaklasmaya devam ediyoruz :) Anlayacaginiz is yine basa dusuyor ve bir yandan, super hareketli minik bebegimizi oyalamaya calisip, bir yandan ufak capli da olsa bir temizlik yapip evi yasanilabilir hale getiriyoruz..
Bebekle hayatta, tatillere de veda etmek gerekiyor sanirim.. Nitekim, gecirdigim bu 4 gun, her ani saniye saniye programlanmis bir hizlandirilmis kurs gibiydi.. Ustelik uyumak ve bebegin ogunleri harici evi kullanmamamiza, kahvalti ve aksam yemeklerini hep disarida yememize ragmen,, Yine de, Mert'le birlikte hayatimda meydana gelen tum degisiklikler kabulumdur.. Hem zaman oyle cabuk oyle hizli geciyor ki, bir bakmisim, kosusturmacali tatillerin sonu gelmis, Mert buyumus ve kendi arkadaslariyla tatillere gider olmus ve biz esimle yine basbasa kalmisiz... :)
No comments:
Post a Comment